Avustralya, dünyanın en büyük adası ve en küçük kıtasıdır. Ayrıca üzerinde yanlızca tek bir ulus bulunan tek kıtadır. Buraya ilk yerleşenler 30.000 yıl önce Asya’dan göç ederek adaya çıkan ve “ Aborijin” adı verilen yerlilerdir. Ancak Kıta’nın ilk sahipleri olan ada yerlileri, Aborijinler zamanla plânlı bir asimilasyona uğramışlardır. Halen devam eden uygulamada, aborijinlere konut sağlanarak, kontrol altında tutmaya çalışılmaktadır. Her ne kadar geçmişten utançla bahsedilip, özür dilense de aborjinlerin normal hayata uyum sağlayamamaları, suç ve alkol kullanma oranındaki yüksek paydan görülmektedir.
İlk kez 1606 yılında Hollandalı keşif Williem Janszoon tarafından keşfedilen adanın diğer bölümüne, o zamanlar Yeni Hollanda (New Holland) diye bilinen Avustralya’ya, ilk kez William Dampier isimli bir ingiliz keşif ayak basmıştır.
1770 yılında İngiliz Donanması subaylarından Kaptan James Cook ise, İngiltere Krallığı adına bu kez Kıta’nın doğu kıyılarına çıkıp, o bölgeye “New South Wales” adını vermiştir. İngiltere başlangıçta burayı bir ceza kolonisi olarak kullanmaya karar vermiş ve yarısı mahkumlardan oluşan yaklaşık 1500 kişi Sydney Limanına 26 Ocak 1788’de getirilmiştir. Her sene bu mahkumların torunları 26 Ocak’ı Avustralya günü olarak kutlamaktadır. Bu uygulamanın son tarihi olan 1868’e kadar gönderilen kadın ve erkek mahkum sayısı 160,000’i bulmuştur. Kısa süreliğine Britanya İmparatorluğu’nun eline geçen adadaki yerli halk olan aborijinler ise dağıtılmış ya da katledilmiştir.
Daha sonra kıta, altın bulunması nedeni ile İngiltere, Çin ve ABD‘den göçlere tanık olmuştur.
New South Wales, Tasmanya, Batı Avustralya ve Queensland’de kurulan koloniler başta olmak üzere altı federasyonun tek bir anayasa altında birleşmesi ile “Commonwealth of Australia “ kurulmuştur. Bugün hala işgücü olanakların sonsuz olması, tarım ve madenciliğin fazlalığı, kıtanın büyüklüğü ve nüfus azlığı nedeniyle fırsatlar ülkesi olmayı sürdürmektedir.
Hep bilinenin aksine Avustralyanın başkenti Sydney ya da Melbourne değil, Canberra’dır. Avustralya klişelerinden olan güneşlenmekten, sörf yapmaktan, açık hava sporlarından hoşlanan, 7’den 70’e herkesin dağlara tırmandığı, koşup atladığı insan nüfusu ile kesinlikle özdeşir. Kamp yapmak, nüfusun geneli için vazgeçilmezdir.Şaşırtıcı şekilde zengin bir doğal yaşam çeşitliliği vardır. Kanguru, wallaby, koala, timsah, yılan, possum, uçan tilki bu çeşitliliğin sadece bir kaçıdır. Ülkede en büyük gelir kaynağını oluşturan turizm sektöründe 500 bin kişiden fazla kişi çalışır.
Outback denen iç kesimler uçsuz bucaksız çöllerden oluşur. Ülkenin sadece %7’si ekilebilir arazidir. Fakat ülke maden bakımından çok zengindir. Ayrıca su altındaki zenginlikleri ile nefes kesicidir. Bunun için ülkenin en heyecan verici yeri olan Büyük Set Resifi (The Great Barrier Reef); Queensland eyaletinin doğusunda bulunan Mercan Denizinde bulunur. Büyük set resifi dünyanın en büyük canlısıdır.
Avustralya doları; Aud olarak geçer. Banknotlar plastikten yapıldığı için buruşmaz ancak yanıcı özelliği fazladır. Türkiye’den Aud alıp gelmek isterseniz heryerde bulunmadığından, rezervasyon yaptırıp, bu işi son güne bırakmamanızı öneririm.
Alışveriş yapmak çok pahalı burada. Özellikle Amerikan markaları, normalin iki katı değerinde. Avustralya yapımı çok az şey bulunuyor. Bunlardan birincisi UGG botlar. Heryerde çeşitli fabrikalardan çıkan botları bulabilirsiniz. Çin Mahallesinde UGG amblemi basılması unutulmuş botlara bile rastladım. Almadan internetten kısa bir araştırma yapmakta fayda var. Bunun dışında kanguru postu, bumerang, Avustralya yerel şapkası, kurumuş hayvan etleri alınabilecekler arasında.
Avustralya yemek kültürü diye birşey söz konusu değil. Onlar dünya mutfağına sonuna kadar açıklar. Avustralyaya ait çok az restoran var. Bunlardan biri, Hungry Jack; Avustralyalıların fast food restoranı. Hamburgerde kullanılan etleri ile övünüyorlar çünkü %100 Avustralya angusunu yağda değil ızgarada pişiriyorlarmış. Yine meat pie’lar; içine etten yumurtaya kadar herşeyi koyup yedikleri turtalar. Fiyatları 5$ civarı. Dışarda pie yemek için en güvenilir yer; Pie Face zinciri. Bunun yerine alışveriş marketine gidip dondurulmuş ürün reyonlarından yine içini istediğiniz gibi seçip alabileceğiniz turtalar sadece 1$. Ve kesinlikle aynı tat. Kıyı şeritindeki şehirlerde deniz ürünleri çok meşhur. Ancak 10$ verip yiyeceğiniz balık redfish diye tabir edilen en kalitesiz balıkları. Restoranlarda balık tabaklarının 100$ a kadar çıktığını göreceksiniz.
Daha önce Avustralya’nın bukadar non politik, bukadar sıcak kanlı, eğlenmeyi seven insanlarla dolu, bukadar medeni, herşeyi aşmış bir ülke olduğunu bilsem, buraya çok önce gelebilirdim. Kesinlikle gördüğüm en sağlıklı düşünceli milletlerden bir tanesi Avustralyalılar. Diğer ülkelerden gelen göçmenlere kendi halkları gibi muamele eden gördüğüm tek millet diyebilirim. Onların her farklılığa saygıları var.
Vize
Avustralyaya vize Türkler için online gerçekleştiriliyor. İnternet üzerinden doldurduğunuz form ile kredi kartınızdan çekilen vize ücreti sonucu 3 gün içinde size geri bildirim emaili geliyor. Gelen postada kayıtlı olan vize garanti belgesinin çıktısı ile sınırdan kolayca geçebiliyorsunuz.
Avustralyaya girişte; Avustralyalıların doğal yaşam konusunda çok hassas oldukları için yanınızda gerçek hayvan derisi cüzdan veya çanta getirmeniz yasal değil. Bunun yanında heryerde olduğu gibi hertürlü yiyecek içecek getirilmesi yasak. Ben daha önce Çinde bulunduğumdan dolayı korkarak birçok Çin çayı almıştım. Hepsi poşette ve kapalı olduğu için sorun olmadı.
Aborijinler
Aborijin, Avustralya yerlilerine verilen addır. Aborijinliler, Güneydoğu Asyadan gelmişlerdir.( Brunei, Doğu Timor, Endonezya, Filipinler, Kamboçya, Laos, Malezya, Myanmar, Singapur, Tayland, Vietnam). İngilizler 18. yüzyılda Avustralya’ya yerleştiklerinde 300.000’den fazla aborijin yaşamaktaydı. Fakat birçoğu İngilizler tarafından öldürülmüş ya da topraklarından sürülmüştür. 1900’ların ortasında Aborjin nüfusu 45.000’e düşmüştür.
1962 yılına kadar oy verme hakları yoktu. 1967 yılına kadar resmi nüfus sayımlarına da dahil edilmediler. 1990’da hükümet yerlilere karar verme hakkı tanıdı. 1993 yılında ise ‘Terra nullius/ sahipsiz topraklar’ doktorinini fiilen hükümsüz kılarak uzlaşmaya yönelik mevzuatı uygulamaya koymuştur.
Bugün aborijinler günümüzde ülke nüfusunun %2’sini oluşturmaktadır. Ulusal birliği korumak için aborijinlerle bir çok anlaşma yapılmıştır. 2000 yılında hükümetin aborijinlerden resmi olarak özür dilemesi için yapılan yürüyüşe binlerce kişi katılmıştır. Başbakan John Howard, bunu ısrarla reddetmiştir.
Bugün bilinen aborijinler, yerleştirme politikası ile iş ve ev karşılığı kontrol altında tutulmaktadır. Aborijin gençleri genel nüfusa oranla 11 kat daha fazla hapse girmektedir ve polis gözetimi altında işlenen intihar oranları oldukça yüksektir. İşsizlik, sağlık ve yoksulluk problemleri aynı şekilde genel nüfusa oranla yüksek, okul bırakma ve üniversiteye giriş oranları ise düşük seyretmektedir.
Onlar normal insanlar gibi yaşamaya başlasa da, aralarından bazıları boş zamanlarında özellikle Sydney Circular Quay ve Harbour Bridge çevresinde müziklerini icraa edip para kazanmaktadır. Biz turistler olarak da hayatımızda ilk kez aborijin görmenin verdiği heyecan ile fotoğraf çekmekten kendimizi alamıyoruz.
Avustralyayı Daha İyi Tanımak İçin;
Avustralya Etli Tart Tarifi (Aussie Meat Pie)
500 gr kıyma, 1 büyük soğan (doğranmış), 1 kaşık zeytinyağı, 1 kaşık mısırunu, 2 kaşık normal un, 3/4 bardak etsuyu veya 2 et bulyon, 1/4 bardak salça, 1 bardak su, 1 yumurta, yarım kaşık dağ kekiği, 1 tutam hindistancevizi, 1 kaşık karabiber, 2 kaşık worcestershire sosu, 2 top hamur
Yapılışı
Fırını önceden 220 derecede ısıtın
Ocakta önce eti sonra soğanı kahverengi olana kadar kavurun
Suyun 3/4’ünü, bulyonları, karabiberi, worcestershire sosu, salçayı, hindistan cevizini ekleyin
Karışımı kaynayana kadar ağzı kapalı olarak bekletin
Suyun kalan 1/4’ünü unla karıştırıp ete ekleyin
Soğuyana kadar bekleyin
Tart kabını yağlayıp hamurun birini inceltip kaba serin
Soğutulmuş et karışımını içine dökün
Diğer Hamurun kenarlarına süt veya yumurta sürüp karışımın üstüne örtün, kenarlarını çatalla bastırın
Kenarlarını süsleyin ve hamurun üstüne yumurta sürün
220 derecede 15 dakika beklettikten sonra dereceyi 180 dereceye indirip 25 dakika daha bekletip kızarınca dışarı çıkarın.
Sydney yazısı için buraya tıklayabilirsiniz.
Avustralya Göç Rehberi yazısı için buraya tıklayabilirsiniz.
Avustralya’da Doğa yazısı için buraya tıklayabilirsiniz.
Evden Uzakta’yı Facebook, Instagram ve Youtube hesaplarından takip edebilirsiniz.